Peri Bacasının İçinde Ne Var?

Önceki yazılarımda Kapadokya'nın sadece doğal bir oluşum olmadığından bahsetmiştim. Kapadokya'yı özel ve ilginç kılan çok eski zamanlarda yaşamış toplulukların bölgede bıraktığı izlerdir. Bölgedeki vadilerin doğal bir barınma ortamı oluşturması ve bölge kayasının kolaylıkla oyulabilir yapısı o tarihlerde yaşayan insanlar için ideal bir yaşam ortamı haline dönüşmüş. İnsanlar burada kiliseler, yemek salonları, şaraphaneler gibi alanlar oluşturmuş. Bu konuda en değerli yerlerden birisi Göreme açıkhava müzesidir.



Doğal oluşumlar insanlar tarafından yaşam alanları haline getirilmiş ve yüzyıllar boyunca kullanılmış. Özellikle hıristiyanlığın merkezlerinden biri olması nedeniyle bölgede birçok kilise bulunur. Bazı kiliseler günümüze kadar çok iyi korunmuştur. Göreme açıkhava müzesinde mağarlar içinde gezerken birden karşınıza şöyle bir sahne çıkması muhtemeldir.



Sağdaki fotoğrafı bu bayram tatilinde çektim. Müze içindeki Karanlık Kilise'nin tavanı. Çizimlere zarar verdiği için flaş patlatmanın yasak olması, yanımda da tripod olmaması nedeniye az fotoğraf çekebildim ama kilisenin tavanı ve duvarları bu tür çizimlerle dolu. Bizelere sanatsal güzelliği haricinde pek bir anlam ifade etmiyor ama duvarlardaki tasfirlerin anlattığı hikaye neyse turistler duygulu gözlerle uzun uzun inceliyorlar.

İçinden Kızılırmak geçmesi ve ideal bir yaşam alanı olması nedeniye Kapadokya eski tarihlerde bir cazibe merkezi haline gelmiş olsa gerek. O tarihte yaşayanlar ya nüfus artışından ya da büyük savunma ihtiyacından dolayı yerüstü ile yetinmemiş, yeraltına da dev şehirler kurmuşlar. Bu yeraltı şehirleri çok derinde olmasına rağmen havalandırma sisteminin mükemmelliği ile özellikle dikkat çeker.



Şekil yeraltı şehirlerinin planlamasını gösterir. Yeraltı şehirlerine dışarıdan çok az giriş vardır ve tekerlek şeklindeki taş kapılarla girişler kapatıldığında dışarıdan giriş imkansız hale gelir.



Yeraltındaki yaşamı gösteren bu resim çok sevdiğim yeraltı şehri tasvirlerinden biridir. Yeraltı şehirlerini deneyimli rehberler eşliğinde gezerseniz oradaki yaşam tümüyle gözünüzde canlanıyor ve insanların toplandığı, uyuduğu, yemek yediği yerleri daha iyi anlayabiliyorsunuz. Bölgede bilinen 4-5 tane büyük yeraltı şehri var ama daha fazlasının olduğunu küçüklüğümüzden beri büyüklerimiz anlatır.

Yeraltı şehirleri ile ilgili detaylı bilgiler
Yeraltı şehirlerinin tarihçesi
Bölgedeki Kiliseler

Zelve'de Işık Gösterisi

Amcamdan aldığım istihbarat ile hemen eşimle arabaya atlayıp Zelve'ye uçtuk. Özel bir grup için Zelve'nin Paşabağı adı verilen bölgesinde müthiş bir ses ve ışık gösterisi düzenlenmiş. Şans bu ya makine, tripod yanımda her tür donanım var. Gittiğimizde hava henüz kararmak üzereydi ve ekip hummalı bir çalışma içerisindeydi. Fotoğraf çekmek için izin almak maksadıyla yetkili birisini aradık ve 3-5 kişiyle görüştükten sonra gösterinin sahibine ulaştık. Çok ters bir adam. Sanki Paşabağının paşası. Adamcağız gösterinin bütün stresini sayemde üzerinden attı. "Milyon dolar ödeseniz böyle birşey göremezsiniz" falan filan dedi :) Sonuçta Kapadokya'nın tanıtımı için çalışıyoruz ve bu iyi bir çalışma olacaktı. Neyse alanın dışından biraz uzak bir noktadan fotoğraf çekmeye karar verdim.


Kendime uygun biryer bulduğumda hazırlıklar bu aşamadaydı. Gerekli teçhizatlar yerleştirilmiş, herkes telaşla ordan oraya koşuşturuyordu. Karanlıkta ve soğuk havada 1 saat kadar grubun gelmesini bekledik. Neyse bir süre sonra grup geldi ve gösteri müzik eşliğinde başladı.


Gerçekten enfes bir gösteri idi. Zelve bütün güzelliklerini gösterdi. Bir ara kendimi görüntüye kaptırıp fotoğraf çekmeyi bile unuttum. Ekip biraz daha kibar olabilseydi eminim çok daha güzel görüntüler çekebilirdim. Emeği geçen herkesi tebrik ederim.

Fotoğrafların devamı için buraya tıklayın.

Nihat Tandoğan

Havasından mıdır suyundan mı bilinmez Avanos'ta herkes kıyısından köşesinden sanatın her türüne meraklıdır. Bazı Avanoslular ise yeteneği ve sanatçılığı ile adını Türkiye'ye ve Avrupa'ya duyurmuştur. Ülkemizin önemli ressamlarından Nihat Tandoğan Avanos'ta doğmuş ve büyümüştür. Biyografisi ve eserleri ilgili bilgilerden önce kensiyle ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. Nihat Amcamı küçüklüğümden beri öz amcam bilirim ama aslen annemin amcasıdır. Çocukken babamlarla her yaz tatilinde Avanos'a gider, ingilizcemi geliştirmek için Ferit amcamın pansiyonunda ona yardım ederdim. Birgün Nihat Amcam, Ferit Amcamı ziyarete pansiyona geldi. Ben de o sıralarda fotoğraf çekmeye çok meraklıyım, Nihat amcamdan fotoğraf makinesi nasıl kullanılır onu öğreniyorum. Kendisinin bu özelliği pek bilinmez ama Nihat amcam usta bir fotoğrafçıdır. Tam enstantene, ışık, diyafram derslerimi öğrenirken pansiyona bir Alman grubu geldi. Hemen yerimden kalkıp anahtarlarını dağıtmak için resepsiyona geçtim. Anahtarları dağıtırken Alman turistlerden birisi yanıma gelip Nihat amcamı işaret etti ve kendisinin ressam olup olmadığını sordu. Kendisini Almanya'dan tanıdığını ve resimlerini çok beğendiğini söylememi istedi. Çocuk aklımla bir Alman turistin Nihat amcamı tanımasına çok şaşırmıştım. Bu anı sanatın evrensel dilini ve gücünü anlamamda bana iyi bir ders olmuştu. O günden beri ülkemizin tanıtımını en iyi sanatçıların yapabileceği fikrini savunmuşumdur.



Biyografisi ve Eserleri
Kendisiyle yapılmış bir söyleşi

Selahattin Küçükdağ

Avanos'ta yetişmiş saz ustası halk ozanı. Anadolu Bülbülü Avanoslu Selahattin olarak da bilinir. Gerçek ismi Selahattin Ercan'dır. Türküleri ve plakları ile yaşadığı dönemde halkın sevgilisi olmuştur.

Biyografisi ve eserleri ile bilgiler.

Gökteki yıldızın ucu terazi
Poyrazları kaldı geçti birazı
Bize miydi bu feleğin garazı
Felek beni taşa çaldı neyleyim
Gökteki yıldızı fener mi sandın
Sevip ayrılmayı hüner mi sandın
Beni bu sevdadan döner mi sandın
Felek beni taşa çaldı neyleyim

Bir çorap başladım başlı başına
Felek agu kattı tatlı aşıma
Yedi sene düştüm yarın peşine
Felek beni taşa çaldı neyleyim
Selahattin Küçükdağ

Position Uçhisar

Kapadokya'da yurtdışından turist olarak gelip, geri memleketine dönemeyen birçok yabancı hemşerimiz yaşar. Almut Wegner de Kapadokya'nın büyüsüne kapılanlardan biri. Uçhisar'ın Güvercinlik vadisine bakan yüzünde birkaç eski evi restore ederek Position Uçhisar adını vermiş. Resim ve Rejisörlük başta olmak üzere birçok sanat dalı ile iç içe yaşam sürüyor. Zaman zaman Türkiye'nin çeşitli yerlerinde sergiler açıyor, projelerini gerçekleştiriyor.

Şen Olasın Ürgüp - Refik Başaran

Kapadokya ile ilgili bir websitesi hazırlayıp da Refik Başaran ustadan bahsetmeden geçmek olmaz. Kendisi 1907 - 1945 yılları arasında yaşamış Ürgüplü halk ozanıdır. Çok bilinen birçok türküsü olsa da ülkemizde en çok Şen Olasın Ürgüp (Cemalım) türküsü ile tanınır. Erkin Koray, Haluk Levent gibi sanatçılar bu türküyü albümlerinde okudularsa da orjinalinin tadı apayrıdır. Aşağıdaki linklerden türküleri dinleyebilirsiniz.

Refik Başaran Biyografisi
Şen Olasın Ürgüp Türküsünü Dinleyin.
Kapadokyalı Müzisyenlerden bir R.Başaran Türküsü.

Beikaya Çanak Atölyesi

Beikaya Çanak Atölyesi - Çalışmaları

Avanos deyince hemen akla çanak çömlek geliverir. Ne de olsa Avanos yolu testi bardak kırığından bellidir. Şüphesiz çanak işçiliği Avanos ilçesinde bir semboldür ama Avanos'lu her usta sabah akşam çömlek pişirmekle uğraşmaz. İşlikte testi yapım işi ya küçük çocuklara işi öğretmek ya da meraklı misafirlere gösteri yapmak için tercih edilir. Hatta bazen eğlencesine sazlı sözlü işlik başına geçilir. Aslında işin zevki bir tarafa çoğunlukla sanat yönü biraz daha ağır basar. İşte Avanos'tan bir sanatçı portresi. İyisimi ben hiç birşey demeyim siz Erdoğan GÜLEÇ'in atölyesinin havasını biraz alın nasıl olsa Avanos'a gittiğinizde uğramadan edemeyeceksiniz.

Kapadokya Bir Günde Gezilir mi?

İşte önemli bir soruya geldik. Elbette Kapadokya'yı 1 günde anlamak mümkün değil. 1 günde sadece peribacalarını görebilirsiniz o kadar. Bu tabiiki az şey değil ama bölgede gezecek o kadar çok yer, yapacak o kadar çok şey var ki bunların büyük çoğunluğundan mahrum kalacaksınız. Büyük oranda da peribacalarının yolda göreceğiniz kadarıyla idare edeceksiniz. Neyse sizi yine de caydıramadıysam ve 1 gün bile olsa mutlaka Kapadokya'ya gelmeliyim diyorsanız o zaman yapacak birşey yok. Buyrun 1 günlük tur rehberiniz.

Haritanın üzerine tıkladığınız zaman daha büyük görebilirsiniz. 1 günlük tur rotanız Avanos, Uçhisar, Ürgüp üçgeni olacak. Gördüğünüz gibi mesafeler birbirine çok yakın. Benim tavsiyem Avanos'tan başlamanız. Avanos - Zelve - Çavuşin - Göreme - Uçhisar - Ortahisar - Ürgüp ve tekrar Avanos. Eğer vaktiniz kalırsa Ürgüp'ten Avanos'a geçmeden önce Mustafapaşa'ya da uğrayabilirsiniz. Linklere tıklayarak bu yerlerle ilgili öğrenmek isteyebileceğiniz standart ön bilgilerin hepsine ulaşabilirsiniz :)


Bana bölgeyi bir günlüğüne gezmek istediğini söyleyen dostlarıma hep şunu söylerim. Herkes Kapadokya'yı peribacalarından ibaret zanneder. Kapadokya'nın bence en önemli tarafı tarih, kültür ve sanat ile dolu olmasıdır. Bu doğa harikası tarih öncesinden beri burada yaşayan insanlara ilham vermiş, hayranlık uyandırıcı eserler üretmelerine vesile olmuştur. Kapadokya'da tarihin her dönemininin ayrı bir izi, farklı bir hikayesi vardır. Bu kültür ve doğa etkisi bölge insanının da kültürlü ve sanatkar olmasına neden olmuş. Kapadokya'yı yüzeysel gezdiğiniz zaman bütün bu kültürel hazineyi pas geçip çıplak kayalara bakarak hareket edersiniz. Halbuki o kayaların içerisinde insanlar yaşayacak yerler yapmış, duvarlarına resimler boyamış, dini merkezler kurmuş, kervansaraylar, kiliseler, camiler inşa etmiş, hayatta kalabilmek için insanüstü yapılar oluşturmuş. Sözün özü yeraltı şehirlerini gezmeden, peribacalarının içlerine girmeden, çanak atölyelerinde çanak denemesi yapmadan, eski konakları ziyaret etmeden, peribacalarının arasından batan güneşi, doğan ayı seyretmeden, kızılırmak kenarında balık veya gözleme ziyafeti çekmeden, müziğini dinlemeden, Kapadokyalı dostlar edinmeden bölgeyi gezmiş sayılmazsınız. Benden söylemesi :)

Neden Kapadokya'ya Geleyim?

İşte size Kapadokya'ya gelmeniz için 10 neden:

  1. Kapadokya'nın dünyada eşi benzeri yoktur.
  2. Kapadokya her yönüyle Anadolu'dur.
  3. Kapadokya insanı dost canlısıdır, misafirperverdir.
  4. Kapadokya'nın heryeri tarihtir, kültürdür, tasarımdır, sanattır.
  5. Kapadokya'da asla sıkılmazsınız her anınız dolu dolu geçer.
  6. Kapadokya'yı bisikletle, motorsikletle, atla, yürüyerek gezebilirsiniz.
  7. Kapadokya'da balon turlarına katılabilir veya rafting yapabilirsiniz.
  8. Kapadokya geceleri çok eğlencelidir. Her tür eğlence vardır.
  9. Kapadokya güvenlidir. Ayrıca her türlü sağlık hizmeti bulunmaktadır.
  10. Dağarcığınıza birçok anı, hikaye, macera eklenmiş halde eve dönersiniz.

Kapadokya'ya Nasıl Giderim?

Kapadokya tarihi ve peribacalarının oluşumu meselelerimizi hallettikten sonra ikinci adeti de yerine getirelim ve Kapadokya ya nasıl gelinir onu açıklayalım. Normalde en sağlıklı yol otobüsle gitmek. Sık sık firma isimleri değişiyor ama 444 50 50 numaralı telefonu aklınızda tutarsanız (50 Nevşehir'in plakası) sizi Kapadokya'ya götürecek otobüs firmasına ulaşırsınız. Otobüs Nevşehir terminaline kadar geliyor ondan sonra gideceğiniz yere ücretsiz servisle devam ediyorsunuz. Bilet alırken gideceğiniz yeri belirtmenizde fayda var.

Eğer yurtdışından geliyorsanız uçakla Kayseri üzerinden gelme şansınız da var. Kayseriden bölgeye yaklaşık 40-60 dk. kadar yolculuk yapacaksınız. Aslında yine de uçak firmalarının sitelerini incelemekte fayda var çünkü zaman zaman Nevşehir havaalanına direk uçuşlar da yapılıyor. Eğer Kayseri üzerinden gelecek olursanız bölgedeki birçok otel Kayseri'den transfer hizmeti veriyor. Kalacak yerinizi ayarlarken bilgi almanızı tavsiye ederim.

Benim herzamanki favorim araba ile gitmek. Ankara'da oturduğum için üçbuçuk saatte gidiyorum. Ankara'dan iki alternatif var. Aksaray üzerinden veya Kırşehir üzerinden gidebilirsiniz. Her iki yol da tamamen çift yol. Aksaray üzerinden gelirseniz yolda Tuz Gölü'ne uğrarsınız. Özellikle fotoğrafçılar için ortamın harika bir dokusu var. Kırşehir üzerinden gelirseniz yolunuz biraz daha kısa ve sakin olur. Ayrıca Hacı Bektaşi Veli türbesine de uğrayabilirsiniz. İstanbul'dan gelecekseniz zaten Ankara üzerinden geleceksiniz. Yani İstanbul - Kapadokya arası tamamen çift yol. Karayolu ile çok rahat bir yolculuk yapacağınızdan emin olabilirsiniz.

Kapadokya - Vikipedi

Kapadokya - Vikipedi

Kapadokya ile ilgili her sitede mutlaka Kapadokya tarihi, peribacalarının oluşumu gibi bilgiler yer alır. Kapadokya nerede? Peribacası nedir? Peribacaları nasıl oluşmuş? gibi sorularınız varsa tarihi ve jeolojik anlamda en sağlıklı ve en doyurucu bilgi için buradan Vikipedi'yi ziyaret edin. Tarihsel bilgilerinizi güncelledikten sonra geri gelin de Kapadokya keşfimize devam edelim.